Ben yazınız önerilince okudum ve etkilendim. Gerçekten matematiği seven biriyim ve matematik hakkında söyledikleriniz hoşuma gitti. Ben ekonometri bölümünü değil de KTÜ istatistik ve bilgisayar bilimlerini kazandım. Ama etrafımdaki kişiler yanlış yaptığımı mezun olunca tanıdığım biri olmadığı sürece iş bulamayacağımı ve bölümün zor olduğunu söylüyor. Ne yalan söyleyeyim bu benim biraz pişman olmama neden oldu. Biliyorum alanınız değil ama bana düşüncelerinizi yazabilir misiniz? Gerçekten merak ediyorum lütfen yazar mısınız?
Düşüncelerimizi yazalım. Öncelikle ne yapıyoruz sevgili arkadaşlar milletin ne dediğini sallamıyoruz. Çünkü sallamamak durumundayız. Yoksa ne ekonometriyi ne de sosyal bilimlerin hiç birini (Hatta istatistik ve matematiğin de) ülkemizde iyi yerlere gelmesini sağlayamayız. Ülkemizin genel profiline göre okunacak üç fakülte vardır: Tıp, Hukuk ve Mühendislik. Gerisi bu büyük çoğunluğa göre tırt kabul edilir. Oysa bizler çok iyi biliyoruz ki asıl tırt olan yıllarca gençlerin ilgi ve meraklarına göre değil “sözde” iş garantisi sağlıyor diye zorla bu fakültelere gönderen zihniyettir. Böyle böyle heba olan genç zihinlere hep üzüldüm. Yahu kan görünce bayılan doktorlar var bu memlekette? Mühendis olup muhasebeci olan da? Yazıktır günahtır. Neyse eğer bu yazıyı buraya kadar okumuşsanız lütfen özellikle ekonometrisyenler okumaya devam etsin. Her ne kadar soru bir İstatistik ve Bilgisayar Bilimleri bölümü öğrencisinden gelmiş olsa da yazacaklarım ekonometri öğrencilerini de kapsamakta.
Hobim gereği bilişim sektörünü çok yakından takip ederim. Bu yüzden bu yazıda biraz bilişim sektörüne değineceğim. Belli ki ihtiyaç da var. Özellikle sıfır girdi ile milyarlık ihracatın yapılmasına imkan veren bilişim sektörü son beş yıldır devletin oldukça önem ve destek verdiği bir sektör. Bu ilgi ve merak TaleWorlds adlı dünyaca ünlü oyun firmamızın büyük ihracat başarısı sayesinde uyandı. Ayrıca 50MB’lık ve sadece 50 çalışana sahip bir Whatsup’ın piyasa değerinin THY’den kat ve kat daha fazla olması gibi bariz örnekler de bu uyanışa büyük katkı sağladı. Ardından yazılım ve oyun yapımcıları için TÜBİTAK ve KOSGEB dahil bir çok kamu kurum ve kuruluşu inanılmaz oranlarda destek ve hibe imkanları sundular. Bunun üzerine özellikle Ankara ve İstanbul’da birçok yeni bilişim firması faaliyet göstermeye başladı. İstanbul’un Ataşehir bölgesi ve Ankara’da ODTÜ TeknoKent bu yeni firmaların kümelendiği yeni alanlar. Ne yazık ki ülkemizdeki bu atılım diğer batı ülkelerine nazaran oldukça geç kalınmış bir atılım olsa da neticede bilişim sektörünün geleceği ülkemizde oldukça parlak. Nasıl geçtiğimiz 10-15 yılda inşaata dayalı bir iktisadi büyüme planları çerçevesinde inşaat sektörü ile ilgili bir eğitimden geçmek çok avantajlı olmuşsa, önümüzdeki 20-30 sene için bilişim sektörüne ucundan kıyısından bulaşabilmek oldukça önem arz etmekte. Bu paragrafta size bilişim sektörünün atılımından bahsettim ancak güncel trendleri takip ettiğimizde de bilişimin içinde yer alabilecek birçok alan oldukça popüler olmakta. Örneğin son günlerde “Youtuberlık” adı altında yeni bir iş alanı türedi bile!
Peki gelelim Nurdan ve Nurdan gibi bilişim sektöründe yer almak isteyen sevgili öğrencilerimize tavsiyelere:
1. İNGİLİZCE!!! Artık bunu yazmaktan ben bıktım ama hala ben yabancı dil öğrenemem diyenler o aptal inatlarından bıkmadılar. Bırakalım sizi 10 sene Harlem’e bak bakalım İngilizce öğrenebiliyor musun öğrenemiyor musun? O dil öğrenilecek. Hatta bilişim sektörüne gireceğim diyorsan hiç kaçarın yok! Tüm programlama dilleri İngilizce dostlar. Bunu da ilk kez yazmıyorum. Bakınız: Ekonometri ve İngilizce yazısı.
2. Bilgisayarınız yok ise hemen bir tane edinip kurcalamaya başlıyorsunuz. Hemen! Özellikle sevgili bayan arkadaşlar. Kızlarımızda nedense bir bilgisayar korkusu var. Hayır korkmayın. O bilgisayara nasıl format atılır, içinde neler var ne işe yarar vs… her şeyi bileceksiniz. Eliniz suya çamura değmeden bu alet ile bütünleşemezsiniz. Ömrünüzde bir kez olsun format atın ve imkanınız olursa bir kez bilgisayar toplayın. Evet yanlış okumadınız o eller işlemciye, RAM’e, ekran kartına, sabit diske değecek!
3. Teknoloji bilgi ve kültürünü sürekli güncel tutma. Peki bu nasıl olacak? En pratik yol YouTube teknoloji kanallarını takip etmek ve bilgisayar dergileri ile haşır neşir olmak. YouTube internet olan her yerde bedava. Dergileri de her üniversitenin kütüphanesinde bulabilirsiniz. Hangi YouTube kanallarını öneririm? Sayıyorum: TeknoSeyir, TechnoPat, Hardware Plus ve Shift Delete Net. Bu kanalları takip edecek (Geçmiş videolarını da izleyecek) yazılım ve donanım videolarını kaçırmayacaksınız. Piyasada kaç işlemci üreten firma var, grafik işlemcilerinde en son hangi mimariler kullanılmış, depolama donanımlarının hızları nerelere ulaşmış, işletim sistemleri ne alemde vs… hepsini bilir duruma geleceksiniz. Bunların hepsi yarın size mülakat sorusu. Ayrıca bu kanalların oldukça tatmin edici bilişim sektörü videoları da mevcut. Hatta yaptıkları canlı yayınlarda sizleri bilişim sektörün önder isimleri ile yüzyüze bile getirebilirler. “Şiddetle” tavsiye ediyorum.
Yukarıdaki üç madde “hemen” yapmanız gerekenler. Şöyle ikinci üçüncü sınıfa geldikten sonra yapmanız gerekenler ise şunlar:
1. Madem ucundan hepimiz istatistikçi ve matematikçiyiz o zaman ilk odaklanmanız gereken istatistik ve matematik programlama dilleri. Bunlardan çok varsa da en popüler ve değerlileri R ve MatLab’dır. Hemen bunlara başlıyorsunuz. Bu diller ile öğrendiğiniz tüm istatistiksel ve ekonometrik yöntemleri gerçek verilere uygulayabilirsiniz. Özellikle Veri Analisti olmak istiyorsanız ki bu aralar çok popüler bu dillerden birini çok iyi bileceksiniz.
2. Asıl meselemiz olan istatistik ve matematik dillerini halleder gibi oldu isek bundan sonra kendinize her hangi bir başka programlama dili seçerek fazladan bir dil daha öğrenmekte fayda var. Örneğin mobil uygulama geliştireceğim diyorsanız IOS için xCode ve Swift, Android için Eclipse gibi IDE’leri öğrenebilirsiniz. Soru: IOS hangi şirketin, Android hangi şirketin? IDE ne demek? Hadi başlayın. Veya C, Python gibi genel amaçlı dillere de yönelebilirsiniz. Olmadı oyun sektörüne merak saldınız o zaman Unreal, Cry, Unity gibi fizik (grafik) motorlarını programlamayı öğrenebilirsiniz. Bu programcılara çok ihtiyaç var. Soru: fizik motoru ne olaki? Bu liste baya uzar gider. Neye merak salıyorsanız o mevzunun bir dili mutlaka vardır. Onlardan da nasipleneceksiniz.
Baya uzun ve güzel bir yazı oldu. İşte Nurdan’a vereceğim cevap bu kadarcıktı Hemen özet geçelim. İngilizce bir dil, Matematik ve İstatistik de aslında bir dil, C, Python, R, MatLab, Html vs… de hep bir dil. Yani dil öğreneceksiniz ve milleti sallamayacaksınız arkadaşlar. Siz tüm bunları yapın isterlerse sizi işe almasınlar gidin kendi şirketinizi kurun. Ben bile çalışırım o derece önemli olacak bu sektör. Son olarak unutmadan! Staj, Staj ve Staj…
Yeniden görüşmek üzere…
