Son yıllarda yapay zeka alanında yaşanan büyük gelişmelerden biri olan "large language model" (LLM), yani büyük dil modelleri, sadece bilim dünyasında değil, günlük hayatımızda da derin izler bıraktı. Peki, bu modellerin nasıl ortaya çıktığını ve bugün hangi projelere hayat verdiğini biliyor musunuz?
Yıllar önce Arrival isimli filmi izlediğimde dünyayı ziyarete gelen uzaylılarla iletişim kurmak için dil uzmanlarının çağrılmasını çok garipsemiştim. Neticede evrende tek geçerli dil matematikti. Fakat kaderin bir oyunu mudur bilmiyorum yapay zekayı zirveye taşıyacak ampirik modellerin büyük dil modelleri olması yani dilin, dil biliminin bilgisayarla insanoğlunun etkileşimini zirveye çıkaracak en önemli gelişmede yine başrol oynaması gerçekten benim için son 10 yılın en hayret verici gelişmesiydi diyebilirim. Ama bu durum beni bir başka konuda haklı çıkardı. İçinde yaşadığımız bu var oluşta hemen hemen her şey matematikle ilgili. Konuştuğumuz iletişim içerisinde bulunduğumuz dil de buna dahil. Hani bizim muhteşem (!) eğitim sistemimizde dil ve dile dair olan her şey sözel olarak kabul edilir ya. İşte üzgünüm Ne yazık ki ne tarih ne de dil bilimi özünde sözel bir bilim olmadığı gibi hiçbiri matematikten bağımsız değiller. Kuralın düzenin nizamın ve intizamın bulunduğu her yerde matematik vardır. Evet dilbilimciler belki buna gramer diyorlar ama neyse lafı çok uzatmayalım gelin hep beraber büyük dil modelleri neymiş de değilmiş bakalım.
Büyük Dil Modelleri Nedir?
Büyük dil modelleri, milyonlarca, hatta milyarlarca veri noktasını (kelimeler, cümleler, paragraflar) işleyip, bu verileri kullanarak dilin kurallarını ve yapısını öğrenen devasa yapay zeka sistemleridir. Bu modeller, insan dilini taklit edebilme yeteneğine sahiptir. Sadece bir dizi metin verisi alıp yanıt üretmekle kalmazlar, aynı zamanda yaratıcı yazılar yazabilir, soruları cevaplayabilir, hatta bazen bir insanla sohbet ederken şaşırtıcı derecede doğal görünebilirler.
Tarihsel Gelişimi: İlk Adımlardan GPT’ye
Büyük dil modellerinin temelleri aslında 1950'li yıllarda atıldı. Alan Turing, "Makineler düşünebilir mi?" sorusunu ortaya attığında, modern yapay zekanın tohumlarını atmıştı. Ancak, LLM’lerin günümüzdeki gibi yüksek performanslı ve çok yönlü hale gelmesi 2010'ların ortalarına kadar mümkün olmadı.
2017 yılında Google'ın yayınladığı Transformer mimarisi, büyük dil modelleri için bir devrim yarattı. Bu mimari, dilin karmaşık yapısını daha iyi anlamak için verileri paralel olarak işleyebiliyordu. Ardından OpenAI, GPT (Generative Pretrained Transformer) serisiyle dil modellerinin potansiyelini bir üst seviyeye taşıdı. 2020'de piyasaya sürülen GPT-3 ise 175 milyar parametreyle, dilin nasıl işlediğine dair insanı büyüleyen bir anlayış sergiliyordu. Bu büyüklükteki bir model, artık sadece basit bir yanıt sistemi değil, neredeyse yaratıcı bir yazara dönüşmüştü.
Hangi Projeler Hayat Buldu?
Büyük dil modelleri, bugün birçok farklı alanda kullanılmaktadır. İşte onlardan bazıları:
Chatbotlar ve Sanal Asistanlar: LLM'ler, müşteri hizmetlerinde sıkça kullanılmaya başladı. Google Asistan, Amazon Alexa ve ChatGPT gibi sanal asistanlar, kullanıcıların sorularını hızlıca yanıtlayabiliyor ve onlara kişisel tavsiyeler verebiliyor.
İçerik Üretimi: Blog yazıları, senaryolar, hatta haber makaleleri bile bu modeller tarafından üretilebiliyor. Özellikle medya ve pazarlama sektöründe bu modeller büyük bir yardımcı haline geldi.
Kodlama Yardımcıları: LLM’ler sadece metin değil, aynı zamanda kod yazmakta da kullanılıyor. GitHub Copilot gibi projeler, yazılımcılara öneriler sunarak kod yazma süreçlerini hızlandırıyor.
Yabancı Dil Çevirisi ve Dil Öğrenimi: LLM'ler, dil çevirisi ve dil öğreniminde de etkili bir şekilde kullanılıyor. Örneğin, Google Çeviri ve Duolingo, bu modellerin sunduğu dil anlama kapasitesinden yararlanıyor.
Bu Modeller Hangi Bilgisayarlarda Çalışır? Kendi Mutfağımızda AI Pişirebilir miyiz?
Büyük dil modelleri, adından da anlaşılacağı üzere, oldukça büyük ve karmaşık yapılar. Bu nedenle sıradan bir bilgisayarın bu modelleri eğitmesi ya da çalıştırması oldukça zor. LLM’lerin çalışabilmesi için yüksek kapasiteli işlemcilere, grafik işlem birimlerine (GPU) ve büyük miktarda belleğe ihtiyaç vardır.
Genellikle bu modellerin eğitimi, büyük veri merkezlerinde yapılır. Bu veri merkezlerinde, yüzlerce hatta binlerce GPU’nun paralel olarak çalıştığı devasa süper bilgisayarlar kullanılır. Örneğin, OpenAI'nin GPT-3 modelini eğitmek için milyarlarca kelimelik bir veri seti kullanılmış ve bu süreç haftalarca sürmüştür. Kullanıcıların bu modellere erişimi ise genellikle bulut tabanlı hizmetler aracılığıyla sağlanır, bu da bireylerin kendi bilgisayarlarında bu modellere erişebilmesine imkan tanır.
Terminatör Ne Zaman Gelecek? Ne Zaman Matrix'e Bağlanıyoruz?
Büyük dil modelleri henüz gelişiminin erken aşamalarında. Gelecekte, bu modellerin daha da büyük ve karmaşık hale geleceği öngörülüyor. Ayrıca, sadece dilde değil, görüntü, ses ve video işleme gibi farklı alanlarda da büyük dil modellerinin kullanımının yaygınlaşması bekleniyor.
Sonuç olarak, büyük dil modelleri, yapay zekanın insan dilini anlama ve üretme kabiliyetinde devasa bir sıçrama yapmasını sağladı. Bu modellerin gelecekte hangi yeni projelere hayat vereceğini tahmin etmek zor, ancak bir şey kesin: Yapay zeka, insanın yaratıcı düşüncesine hiç olmadığı kadar yaklaşıyor.